Az sözle çok şey anlatmaya yarayan dil, sözü alıcıya doğrudan ve ekonomik şekilde iletmeyi hedefler. Dilde “en az çaba” ilkesi olarak da bilinen bu ilkenin çatısı altında, büyük ölçüde tasarruf sağlanarak iletiyi karşıya iletmek üzere geliştirilen yöntemlerden biri de zamanla aşınarak ya da görevini yanındaki ögeye devrederek düşen ve işaretsiz kalan görev ögeleridir.
Bögü Kağan 762 yılında Manihaizm’i resmî din olarak kabul etmiştir. Uygurlar benimsedikleri bu yeni dini, yine bu çevreden çeviriler yaparak tanımaya ve bilmeye çalışmışlardır. Dolayısıyla farklı bir kültür çevresinde gelişen Eski Uygur Türkçesi Dönemi’nden bugüne; uyarlama, telif ve çeviri metinlerden oluşan zengin bir edebî arşiv miras kalmıştır. Söz konusu arşivin bir kısmını da din dışı konularda yazılmış eserler oluşturmaktadır. Mani Uygur çevresine ait şiir parçaları, din dışı konularda yazılmış eserler içerisinde önem arz etmektedir. Bu çalışmanın malzemesini; Reşit Rahmeti ARAT’ın Eski Türk Şiiri adlı eserinin ilk bölümü olan “Mani Muhitinde Yazılan Eserler” oluşturmaktadır. Çalışmada Mani çevresi Uygur şiirinde yer alan “kolaylık ve anlaşılabilirlik” ilkeleri doğrultusunda çeşitli sebeplerden işaretlenmeyen / işaretsiz kalan görev ögeleri (/.Ø./) ele alınmıştır.
Manihaist çevrede gelişen Uygur Dönemi’ne ait, Mani dininin öğretileri hakkında ve din dışı konularda yazılmış yedi adet şiirde bulunan işaretsiz görev ögelerinin incelenmesi ile bu dönemde farklı bir din ve kültür çevresinde bulunan dil malzemesinin Türkçe ile nasıl işlendiği ve Türk dilinin ulaştığı seviye tespit edilmiştir.
İşaretsiz görev ögesi, eski Uygur şiiri, eski Türk şiiri, Manihaizm