Ayasofya, mimari ve sanat tarihi araştırmalarına konu olmasının yanı sıra tarih sahnesinde devlet adamı, tarihçi, sufi ve dindarların dikkatini çeken bir ibadethane olmuştur. Buna karşılık edebî eserlerde de sanatsal kıymeti, uhrevi ve sosyal yaşantısıyla iz bırakmıştır.
Çalışmanın giriş bölümünde Ayasofya’nın şiirlerde nasıl işlendiği üzerinde durulmuştur. Ediplerin dilinde farklı amaçlarla yer eden caminin gazel, kaside, müstakil beyit, tarih kıtaları ve tarih kitaplarında sevgilinin güzelliğinin karşılaştırıldığı bir mabet; sufi ve dindarların buluştuğu bir mekân; duaların kabul edildiği bir ibadethane ve mimarisi ile muhteşem bir yapıt olarak nitelendirildiği görülmektedir. Ardından Sultan III. Ahmed Dönemi şairleri, Dürrî Ahmed Efendi ve Nedim’in tarih kıtaları değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Caminin yenilenme çalışmalarına ışık tutan kıtaların padişahın saltanatının ilk ve son yıllarındaki tadilatlara yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Dürrî’nin kıtasından 1116 / 1704-1705 tarihinde caminin baştan sona kadar yenilendiği; Nedim’in kıtasından ise 1142 / 1729-1730 tarihinde hünkâr mahfilinin genişletildiği bilgisine ulaşılmaktadır. Her iki tarih kıtasının da verdiği bilgilerle restorasyon tarihine katkı sağlayacak nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Ayasofya, tarih kıtası, Sultan III. Ahmed, Dürrî, Nedim