Halk şiiri veya âşıklık geleneği başta olmak üzere birçok adla anılan şiir söyleme biçimi, Türk milletinin en köklü sanat dallarından biridir. Bu sanat faaliyetini, kendisine âşık denilen sanatkârlar, başta saz olmak üzere, bir müzik aleti/enstrüman eşliğinde şifahi olarak icra ederler. Halkın içinde yetişen âşıklar, halkın duygu ve düşüncelerinin canlı şahidi ve tercümanıdırlar. Bu âşıklardan biri de 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan Âşık Şenlik’tir.
Ardahan’ın Çıldır ilçesinde doğmuş olan Âşık Şenlik 14 yaşında rüyasında bade içmiş ve çevrenin en ünlü âşıklarından biri olmuştur. Kars ve Ardahan’ın Rus ve Ermeniler tarafından işgal edildiği yıllarda yaşamış olan Şenlik’in hayatı işgalcilerle mücadeleyle geçmiştir. Söylediği şiirlerle bir yandan Türk toplumunu bilinçlendirirken bir yandan da toplumun zorluklara katlanma ve dayanma, esarete direnme gücünü zinde tutmuştur. İşgal güçlerinin bütün zorlamalarına karşın, hayatı pahasına olacak olsa bile Osmanlı Devleti’ne bağlılığından taviz vermemiştir. Bu bağlamda bu çalışmada Âşık Şenlik’in Osmanlıya bakışı, nitel bir çalışma olarak literatür tarama ve metin analizi teknikleriyle Âşık Şenlik’in şiirleri esas alınarak metin merkezli olarak incelenmiştir. Çalışmanın amacı Âşık Şenlik’in ve onun şahsında bir âşığın halkın direnme gücünü zinde tutmadaki fonksiyonunu, devletine bağlılığını göstermektir.
Âşık Şenlik, âşık şiiri, devlete bağlılık